E-Ticaret Süreçlerinde Mobil Deneyimi

Pazarlama ile ilgili birçok kanalı, ölçümlemeyi ve stratejiyi konuşuyoruz. Halbuki çok daha kolay ve önemli bir konuya yeteri kadar önem vermiyoruz. Sıkı takip ettiğimiz tüketici deneyimlerini incelerken, mobil cihazlarda yaşadıkları deneyimlerde hıza ve kullanılabilirliğine verdikleri önemi dikkate almıyoruz ya da kaçırıyoruz.

Halbuki tüketiciler mobil kullanımı sırasında en büyük beklentileri hız ve kolaylık, özellikle gelişmekte olan pazarlarda kullanıcı sayısı arttıkça beklentilerde yükselmeye devam edecek.

Google 2016 yılı Tüketici Barometresi Raporu’na göre, 2012 yılında yüzde 30 olan akıllı telefon kullanım oranı yüzde 70’e yükseldi.

Ancak mobil cihaz kullanımı hızla yayılsa da markalar, tüketicilerin daha iyi mobil deneyimi beklentileriyle baş etmekte zorlanıyor. Bunun için markaların kendi sektör deneyimlerini değil, tüketicilerin dijital deneyimlerine uygun hareket etmeleri gerekiyor. Örneğin; perakende satış uygulaması kullanan bir tüketici aynı hız ve kolaylığı seyahat sitesinden de bekliyor.

Tüm sektörlerin dijitale geçiş hızının yüksel olduğunu biliyoruz bu nedenle, mobil uyumlu olmayan bir siteyle karşılan tüketicinin rakip şirket sitesine eğiliminin olması olağandır. Bu kayıp tüketicinin tekrar site ziyareti yapma olasılığını da düşürecektir.

 

Mobil uyumlu olmayan bir siteyi ziyaret eden müşterilerin %61’inin rakip siteye gitme ihtimali daha yüksek.

 

 

 

Siteniz Yararlı ve Kullanışlı Olmalı

Kullanıcıların bir siteyi ziyaretlerinde aradıklarını çabuk bulmaları ve ürün araştırma ve satın alma işlemlerini aksaklık yaşamadan tamamlamaları gerekir. Bunlara bir örnek; tekrar gelen müşterinin bazı verilerini siz onun yerine dolu halde getirebilirsiniz. Ana sayfa tasarımına ve gezinmeye yatırım yapan markalar çoğu zaman ürün sayfalarını ve kayıt sayfası ya da ödeme sayfası gibi dönüşüm sayfalarını ihmal ediyor. Dönüşüm yolunda ilerledikçe kullanılabilirliğin azalması müşteri dönüşünü olumsuz etkiliyor. 

Olmazsa Olmaz; Site Hızı

Tüketiciler artık bilgiye anında erişmek istiyorlar, ancak markaların halen yapması gereken çok iş var. Hedef sayfa hızının 0-2 saniye olarak belirlendiği bir araştırmada, mobil sitelerin sadece yüzde 14’ü testi iyi derece ile geçerken, perakende satış, seyahat ve finans genelinde ortalama sayfa yükleme süresi 4,4 saniyeleri buldu.

Okunduğunda ve söylendiğinde 2 ile 4 saniye arasında çok fark yok gibi düşünebilirsiniz. Ancak, sitenizi bir günde 10.000 kullanıcı ziyaret ettiğini düşünürsek, kayıp süre 7 saati bulur ve bu bir işletmenin bir gün kapalı olması ile eşdeğerdir.

Site hızını iyileştirmek için tüm süreci başa sarmadan düzenlemeler de yapabilirsiniz, kusursuz mobil deneyimler sunmak, tek kişilik bir iş değil.

  1. İlk olarak, işletmenizin mobil uyumluluğunun yanı sıra mobil ve masaüstü hızıyla ilgili temel performans metriklerini anlamanıza yardımcı olacak, kullanımı kolay şu araca göz atın: withgoogle.com. Sitenizin ne kadar sürede yüklendiğini de şuradan test edebilirsiniz: webpagetest.org
  2. Mobil siteniz veya uygulamanızda analizleri ve dönüşüm izleme özelliğini kullanarak, kullanıcı davranışını izleyin ve hangi aşamada düşüş yaşandığını öğrenin.
  3. Sitelerinize hız kazandıracak yeni teknolojileri uygulama konusunda web geliştirme ekiplerinizle görüşün.

Günümüzdeki karmaşık müşteri yolculuğunun anlaşılabilmesi için, daha iyi ölçüm yapılması çok önemlidir. Bu kılavuzda, ölçüm odaklı pazarlamaya yol gösteren dört ilkeyi ele alacağız: doğru metrikleri seçmek, en iyi müşterilere odaklanmak, tüketicinin satın almaya giden yolunun tamamına değer vermek ve etkiyi kanıtlamak. Bu ilkeler birlikte kampanya başarısını artırabilir.

Bir müşteriyle bağlantı kurmak, nitelikli bir potansiyel müşteri bulmak veya satış yapmak için çok sayıda pazarlama temas noktasına ihtiyaç olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak, bu yolculuğun her bir aşamasında verilmesi gereken doğru mesajı nasıl bilebilirsiniz? Yatırımlarınızın işe yaradığından, paranızı ve kaynaklarınızı heba etmediğinizden veya müşterilerinizi yabancılaştırmak gibi daha da kötü bir duruma yol açmadığınızdan nasıl emin olabilirsiniz?

Bu soruların yanıtı daha iyi ölçüm yapmakta gizlidir. Daha iyi ölçüm, birbiriyle bağlantılı olan bu temas noktalarını anlama ve onlardan en iyi şekilde yararlanmanın anahtarı olsa da, pazarlama kampanyaları oluştururken her zaman akla ilk gelen şeylerden değildir. Reklam çalışmasına geçmeden önce, temel taşı olarak önceliğe ölçümü koyarsanız, pazarlama ile daha fazlasını başarabilirsiniz.

Bu küçük kılavuzda, ölçüm odaklı pazarlamaya yol gösteren dört çok önemli ilkeden bahsedeceğiz:

  1. Doğru metriklere odaklanın.Kampanyayı başlatmadan önce etkilemek istediğiniz kesin metrikler belirleyerek yönünüzü başarıya çevirin.
  2. En iyi müşterilerinize değer verin.Yalnızca işlemleri ölçmek yerine, müşterilerinizin sizin için ifade ettiği yaşam boyu değeri hesaplayın.
  3. Yolculuğun her aşamasına değer atfedin.Pazarlama çalışmalarınızda nelerin işe yaradığını ve yaramadığını öğrenmek için, müşterinin yolculuğu boyunca her bir temas noktasının rolünü belirleyin.
  4. Pazarlamanın etkisini kanıtlayın.Pazarlama harcamanızdaki belirli bir değişikliğin tek başına neye yol açtığını (ve söz konusu değişiklik olmasa nelerin gerçekleşmeyeceğini) anlamak için kontrollü denemeden yararlanın.

Bu noktalar ile birlikte, kampanyalarınızın etkisini artırabilir, programlarınızla ilgili olarak hak ettiğiniz krediyi almanıza yardımcı olabilir ve en önemlisi, tüm pazarlama çalışmalarınızdan daha yüksek yatırım getirisi elde etmenizi sağlayabilirsiniz. Bunları nasıl başaracağınızı öğrenmek için “Measure What Matters Most: A Marketer’s Guide” (En Önemli Olanı Ölçün: Pazarlamacının Rehberi) adlı dokümanı indirin.